Yarıştan Sonra Nasıl Toparlandım?

Geçen hafta harika bir yarış koştum. Yarış öncesi kendimi çok iyi hissediyordum. Bu pozitif halimden dolayı yarışı daha iddialı koşabildim. Hal böyle olunca tabi ki eldeki tüm kaynakları tüketmiş oldum. Diğer zamanların aksine yarış, kendi yaşadığım şehirde olunca, sonrasında seyahat etmem gerekmedi. Bu durum da toparlanmamı hızlandırdı.

Geçmişte toparlanma üzerine yaptığım hataları bu sefer tekrarlamamaya özen gösterdim. Aslında temelde hiçbir şey yapmadım. Önemli olan nokta da buydu aslında; daha önceki yarışlarımdan sonra dinlenmeye yeterince özen göstermemiş hatta hemen antrenmanlara dönmüştüm. Bu sebeple Pazar gününden Cuma gününe kadar hiç koşmadım. Tabi bu sürekli antrenman yapan biri için oldukça zor bir durum. Enerjim hızla geri gelirken, koşmamak için kendimi zor tuttum.

Kimileri yarışın mesafesi 42 ise toparlanmak için 42 güne ihtiyaç olduğunu söyler. Bu mantığın çok da yanlış olduğunu düşünmüyorum. Her ne kadar toparlanmaktan kasıt hiç antrenman yapmamak, olmasa da eski kondisyonunuzu yakalamak için gerçekten de böyle bir zaman gerekiyor.

Eskiden yarış ertesinde bir hafta hiç koşmaz ve iyice dinlenirdim. Kondisyonumu arttırmayı hedeflemeye başladığımdan beri bu dinlenme zamanını iki güne kadar indirmiştim. Bu sezon başında arka arkaya iki yarış koşarak dinlenmeye zaman ayırmamış ve hemen ertesi hafta koşulara dönmüştüm. Kendimi iyi hissediyordum ve koşulara dönebilmiştim. Ama vücut bazı konularda yanıltıcı sonuçlar verebiliyor. Aslında en az bir hafta hiç koşmadan dinlenmem ve ardından yavaş yavaş koşulara dönmem gerekiyordu. Bunu yapmamış olmamın cezasını bir hafta sonra başlayan ağrılarla çektim.

Benzer bir hatayı sonuçlarını kabul ederek sezonun ikinci yarışından sonra da yaptım. Yarıştan sonra bir şehri yürüyerek bir ucundan bir ucuna günlerce gezdim. Bu durumda yine toparlanamamış ve zaten hasarlı olan vücudumu iyice parçalamıştım. Kendi kendime sonrasında dinleneceğimi söylemiştim. Zaten artık başka bir seçeneğim kalmamıştı. Bu bağlamda acele etmeden ve hafif antrenmanlarla geçirdiğim iki ay sonunda bir başka yarışa daha girebildim.

Buraya kadar iyi gelmiştim ama aynı toparlanma hatalarını tekrarlamak istemiyordum. Bu sefer daha dikkatli olmalıydım. Gerçi bir ay sonra bir yarış daha koşacağım ama bu yarışı çok zorlamadan koşmaya niyetim var. Sapanca Ultra son dakikada hedef yarışına dönüştüğü için Tuz Gölü Ultra hafif tempo koşacağım bir antrenman yarışı olacak. Asıl hedefim; Kasım ayında yapılacak İstanbul Maratonu’nda 3:14:00 gibi bir süre elde etmek.

Toparlanmak için nelere dikkat ettiğimi sıralayacak olursak:

  • Pazar öğlenden, Cuma akşamına kadar hiç koşmadım.
  • Sadece üç kez yirmi dakikalık tempolu yürüyüş yaptım.
  • Beslenmeme dikkat ettim. Yiyeceklerde çeşitlilik üzerinde durdum.
  • Gün boyu bol su tükettim.
  • Geceleri bacaklarımı yukarıda tutarak dinlenmeye çalıştım.
  • Cuma akşamı hafif tempo kısa bir koşu yaparak kendimi dinledim.
  • Cumartesi günü bir farklılık hissedip hissetmediğime baktım.
  • Sonraki günlerde koşuları kademeli olarak artırdım.

Bu maddeler zaman içinde özellikle hatalarımdan ve tecrübelerimden yola çıkarak aldığım notlar doğrultusunda ortaya çıktı. Dikkat edilmesi yerinde olan bu maddeleri bir köşeye yazın. Şayet ilginizi çekecek olursa bloğumu takip etmeyi düşünebilirsiniz. Tek tek bu maddelerin mantığını zaman içinde konuşacağız. Zira bu maddeler sportif gelişim için hayatımızın her anında ihtiyacımız olan şeyler.

Kaynaklar: Image by Free-Photos from Pixabay

Yorum bırakın