Sapanca Ultra Trail 40K 2021

Güneş, günün ilk ışıklarıyla birlikte yavaş yavaş gölün üstünde yükseliyordu. Bir yandan çam ağaçlarıyla kaplı dağlardan gelen serin hava, diğer yandan gölün yosun kokulu ılık havası ciğerlerimize doluyordu. Bilinmez çiçeklerin, nemli toprağın ve sabahın kokusunu da alıyordum. Maskelerle filtrelediğimiz oksijene yazık olmasın diye kalabalıktan uzaklaşıp maskemi çıkardım. Derin derin birkaç kez nefes aldıktan sonra uykum iyice açıldı. Planladığımdan çok daha erken kalkmıştım. Biraz uyumuştum elbette ama hala yatakta olsaydım fena da olmazdı hani.

Evet, biraz uykum vardı ama gücüm kuvvetim yerindeydi. Aklıma takılan tek şey; koşarken beslenmek için kullandığım jel formundaki gıdalardan bulup alamamış olmamdı. Jel yerine, toz formunda farklı bir sporcu içeceği kullanacaktım. Daha önce bunu tecrübe etmemiş olduğum için işe yarayıp yaramayacağını bilmiyordum ve bu durum beni biraz tedirgin ediyordu. Enerjimi dengeli kullanmam daha akıllıca olacak diye düşündüm. Sonra da bu kararımı unuttum gitti.

Yarıştan bir gece önce genelde uyuyamam veya kalktım mı bir daha uyuyamam. Bu durum o kadar çok başıma geldi ki artık bunu yarış sabahının bir parçası olarak görüyorum. Dün gece erken yatamamış olmama rağmen sabah 03:00 civarı uyandım. Yatsam uyuya kalabilirdim. Yatmasam, yarışta yorgun düşebilirdim. Uyumayıp hazırlanmayı tercih ettim. Kahvaltı olarak birkaç kremalı bisküvi ve bir orta boy muz yedim. Daha fazlasını yiyebilirdim, aslında karnım açtı ama koşuda içmeyi planladığım sıvı karbonhidrattan bir porsiyon içip vücudun hazırlanmasını sağlamak istedim. Malesef bu içeceği yeterince tüketip adapte olamamıştım. Vücudum, bugün, bu içeceğe adapte olmalıydı. Başka bir alternatifim yoktu. Bu tarz koşularda kuru üzüm, hurma, muz, vs. gibi popüler yiyecekleri denemiş olsamda vücudum kabul etmemiştir. En azından hızlı gittiğimde işe yaramadılar. Haftasonları yaptığım hafif tempolu uzun koşularda sıkıntı olmuyor ama hızlı yarışlarda neredeyse hiçbirini sindiremiyorum. Bu sebeple sıvı formda bir karbonhidrat tek çaremdi.

05:30’da arkadaşlarla buluşup, tek bir arabaya doluştuk. Sokağa çıkma yasağı olduğu için Polis’le karşılaşmamız durumunda vakit kaybetmeden durumumuzu izah edip bir an önce organizasyon alanına ulaşmayı umudediyorduk. Temkinli olmak içimizi rahatlatmıştı ama herhangi bir kontrole de rastlamadık. Saat 06:00’daki 60K başlangıcına yetişebildik. 60K Koşucularını yolcu ederken onların heyecanlarını paylaşıp kendimizi 07:00’deki 40K başlangıcına hazırlamaya başladık.

Yarım saat kala organizasyon alanı kalabalıklaşmaya başladı. Gruplar halinde gelenler alanın bir anda kalabalıklaşmasına sebep oldu. Bizler bir kenara çekilip ısınmaya başladık. Amacım; geçen yıl planladığım gibi biraz hızlı başayıp tırmanışa kadar yerimi bulmaktı. Bu sebeple ilk kilometreler hızlı geçeceği için ısınmam yerinde oldu.

Yarışın başlamasına az bir zaman kala, başlangıç çizgisi dolmaya başladı. Yetişip yer kapana kadar arkalarda kaldım. Herkes işaretli noktalarda durduğu için ileride boş bir yer gördüğümde hemen oraya geçip ön saflara yakınlaşmaya çalıştım. Başlangıç verildiğinde neredeyse orta bölümün bir adım önüne kadar gitmeyi başarmıştım.

Sapanca Ultra Trail Maratonu 40K 2021
Sapanca Ultra Maratonu 40K ilk kilometreler.

Başlangıç tam saatinde yapıldı. Koşabilecek uygun bir zamanı bulana kadar kalabalığa karışmadan ilerledim. İlk fırsatını bulduğumda atak yapıp ön gruba doğru yaklaşmaya çalıştım. Sonradan fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla ilk 500 metrede 15-16. sıralarda yer bulmuşum. Bulunduğum pozisyon, tırmanışın başlayacağı 5. kilometreye kadar 2-3 ileri geri oynamış olsada genel olarak yerimi korumuşum.

Geçen yıldan farklı olarak bu yıl tırmanış 4. kilometre yerine 5. kilometrede başladı. Eski rota üstünde bazı inşaat faaliyetleri başlayınca yetkililer rotada değişikliğe gitmek zorunda kalmışlar. Benim açımdan bir problem olmadı. Hatta değişen parkuru daha çok beğendim. Daha geniş ve daha toprak kokan bir parkur olmuş. Eski rotadaki asfalt çıkışları tamamen ortadan kalkmış. Tabii bu sebeple ilk kontrol noktasının yeri iki kilometre kadar değişmiş.

Sapanca Ultra Trail Maratonu 40K 2021
Sapanca Ultra Maratonu 40K 5’inci kilometreleri.

Ben, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da, tırmanışın başlamasıyla beraber hemen su içmeye başladım. İlk kontrol noktasında 500 ml’lik şişemi tamamen bitirmiştim. 5. Kilometreyle 8. kilometre arasındaki bu alan çok sık bir bitki örtüsüne sahip olduğu için çok nemli ve çok sıcak olabiliyor. İnsan ne kadar terlediğini kestiremeden susuz kalabilir. İşimi şansa bırakmadım ve düzenli olarak su içtim.

İlk kontrol noktasından sonra koşulabilir alanlar artmaya başladı. Bu esnada önümdeki ve arkamdaki koşucuyla bir araya gelip tanıştık. Tırmanış boyunca bir yandan sohpet ederken bir yandan da birbirimizi zorluyorduk. Her fırsatta yokuş yukarı koşuyor. Yürüme ihtiyacı hissettiğimizde hızlı adımlarla yokuşu çıkıyorduk. Hem bu birliktelikten, hem de bu rekabetten oldukça memnun oldum. Zira koşu boyunca hiç sıkılmadan rekabetçi bir şekilde ilerlememi sağladı.

İrtifa arttıkça hava serinledi ve su ihtiyacım azalmaya başladı. Üçüncü kontrol noktasından durmadan geçmek istiyordum bu sebeple son kez sularımı doldurmak için ikinci kontrol noktasında durdum. Bu kontrol noktasından hemen sonra, 18’inci kilometrede tırmanışlar bitti. Kısmen düz bir yolda koşmaya başladık. Diğer iki koşucu arkadaş, genel olarak benden daha iyiydiler, bu sebeple onlara takılmayı bıraktım. Yavaş yavaş aramızdaki mesafe açıldı ve bir yerden sonra gözden kayboldular.

Bu bölümün havası daha serin, bitki örtüsü daha seyrek ve irtifadan dolayı çok farklı. Kaynaklardan birleşip gelen suların yanı başında koşuyor, ağaçların arasından süzülen güneş ışıkları eşliğinde sadece doğanın seslerini dinliyorsunuz. Bilmediğiniz kuşların farklı sesleri size önce garip geliyor ama sonra sevmeye başlıyorsunuz. Aklınızda bu güzelliklerin keyfini sürmekten başka bir şey yokken ilerliyorsunuz.

Ta ki, üçüncü kontrol noktasına kadar. Çünkü buradan sonra rekabet kızışıyor. Son 4 kilometreye kadar bayır aşağı toprak yollardan iniyorsunuz. Bazı yerlerde koşmanın tehlikeli sayılabileceği diklikte inişler olsa da, genel olarak hızlı koşulabiliyor. Ben de bu kısımda avantaj sağmaya çalışacaktım. Kontrol noktasında durmadan geçtim.

Sapanca Ultra Trail Maratonu 40K 2021
Sapanca Ultra Trail Maratonu 40K 2021’den bir manzara.

Sürdürebileceğimi düşündüğüm bir hız tutturup, bu hızı korumaya çalışarak ilerledim. Zaman zaman daha fazla hızlanmaya çalışsam da giderek yorgun düştüğümü hissediyor ve yavaşlıyordum. Biliyordum ki son 4 kilometrelik asfalt bölüm zor geçecekti. Onca yokuşu inip-çıktıktan ve o kadar yol geldikten sonra her şey değişecekti. Temkinli olup enerjimi saklayarak ilerlemek daha mantıklıydı. Yarışın başında verdiğim ama unuttuğum bu kararı tekrar verdim ve sonra yine unuttum!?

Geçen yıl şaşırarak parkurun dışına çıktığım yere geldiğimde, bu yıl daha büyük bir hazırlık yapılmış olduğunu gördüm. Bu yol ayrımına, işaretleme için kullandıkları şerit banttan ellerinde ne kadar kalmışsa asmışlar. Yani bu sefer gözden kaçırmak oldukça zordu. Gülümseyerek yol ayrımına girdim.

Önümde 7-8 kilometre daha vardı ve olabildiğince iyi durumdaydım. Ama bacaklarım yavaş yavaş iflas edeceğini haber veriyordu. Buna hazırdım. Son birkaç kilometreye kadar gittikten sonra yarışı bitmiş sayacağımdan umursamadan devam ettim.

Kısa bir süre sonra diğer mesafelerdeki koşucularla birleştik. Bu kısıma kadar uzun bir süredir yalnız koşmuştum. Kendimi başkalarıyla kıyaslayarak koşmak, hızımı artırmama sebep oldu. Hata yaptığımı söyleyemem zira yarıştaydık, elde edeceğim her saniye süreme olumlu yansıyacaktı. Ama enerjim hızlıca tükeniyordu tabii.

Göl seviyesine indiğimde, ana yoldan geçiş yaparak, yerleşim yerlerine girdim. Son 4’üncü kilometrede olduğumu tahmin ediyordum. Evlerin arasından geçerken sıcağın ve nemin etkisini pek hissetmiyor, yakaladığım ritmi koruyordum.

Son iki kilometreye girdiğimdeyse güneş en yakıcı haliyle tepemizdeydi. Su içmek istemiyordum ve zaten artık bir hükmü kalmamıştı; bu sebeple kalan suyumu başımdan aşağı dökerek serinlemeye çalıştım. İşe yaramadı. Muhtemelen; irtifa, yorgunluk, sıcak, güneş, yetersiz beslenme, tuz kaybı, vs. bir araya gelmiş ve fişi çekmişti. Nabzım iyiydi ama midem bulanmaya başlamıştı. Bacaklarım iyi durumdaydı ama enerjim yoktu. Ağır ağır adımlarımı zorlayarak atmaya başladım. İyice yavaşlamıştım ama ilerleyebiliyordum. İlerleyebildiğim sürece sıkıntı yoktu ve zaten 10 dakikaya kadar yarışı bitirmiş olacaktım. Öyle devam ettim.

Bitiş çizgisini başladığım yerde buldum! İyice tükenecek olursam bitiş çizgisini başka bir yerde aramaya kalkabilirdim. Hızımla oynamadan, ağır adımlarla bitiş çizgisinden geçerek yarışı tamamladım. 4 Saat 22 dakikada tamamladığım bu parkurda; genelde 17’nci, yaş grubunda 8’nci oldum. 40K Parkurunda 103 kişinin yarıştığını düşünürsek yerimden gayet memnun olduğumu söyleyebilirim. Geçen yıllardaki koşularımla kıyasladığımda, yarışın ilk yarısında süremi ciddi anlamda geliştirmiş olduğumu görebiliyorum. 3. Kontrol noktasından sonraki inişim, 2019 yılındaki performansımdan birkaç dakika daha kötü ama yine de toplamda daha iyi bir süre elde etmeyi başarmışım.

Yarıştan sonra koşuyu analiz ettiğimde; tırmanışlara verdiğim önemin fayda sağladığını ama iniş antrenmanlarını gözardı etmemden dolayı inişlerimin yavaşladığı sonucuna vardım. Bu noktada dengeyi tutturamadığımın farkındaydım ama böyle bir etkisi olmasını da beklemiyordum açıkçası. Ayrıca bu yarış için ürettiğim “bahanelerin” başında yetersiz beslenme de var!? Kullandığım sporcu içeceği malesef hiçbir işe yaramadı. Zira enerjimin sürekli tükendiğini, daha yarışın başından itibaren hissedebiliyordum. Eskiden sulandırılmış pekmez tüketirdik, idare ederdi. Bu yeni üretim sporcu içecekleri ise bana hiç fayda vermedi. Bir dahaki sefere şu enerji jeli işi çözülmezse; eski dostum pekmez, limon ve sofra tuzu kullanmayı düşüneceğim.

Organizasyon için birkaç kelime yazmak gerekirse; her seferinde daha iyi, daha profesyonel ve daha kaliteli iş yaptıklarını söylemem yerinde olur. Eksikleri vardır muhakkak ama ben bakmıyorum ve dolayısıyla görmüyorum. Süre ölçümlerinin çipli olmayışına söylenen birini gördüm, o esnaya kadar farkında bile değildim. Benim için hiç önemi yoktu ve süreyi de bir şekilde ölçüyorlardı sonuçta.

Ben bu yarışa gelirken; güvenliği olabildiğince sağlanmış ve iyi işaretlenmiş bir patika, belirli aralıklarla içme suyu ve yarış sonunda hatıra madalyası bekliyordum. Beklentilerim fazlasıyla karşılandı, bu sebeple Sapanca Ultra Maratonunun 2021 edisyonundan memnun ve mutlu ayrıldım. Emeği geçen ve bu yarışta bana eşlik eden herkese teşekkür ederim.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s