Sportif gelişim düzenli antrenman yapmakla mümkün oluyor. Aslında bu durum hayattaki her alanda da geçerli. Peki antrenman nedir? Antrenman dediğimiz şey aslında ustalaşmak istediğiniz şeyin düzenli olarak pratiğini yapmak demektir. Şu an size antrenman kelimesinin sözlük anlamından bahsedecek değilim, bunu farklı şekillerde anlatan yüzlerce kaynak bulabilirsiniz. Benim bugün size anlatmak istediğim, koşu antrenmanında neyi hedeflediğimiz ve nasıl sonuç aldığımız olacak.
Bu konuyu anlamamıza fayda sağlayacağına inandığım bir misal vererek başlamak istiyorum. Bu konuda ne kadar uyarı yapsakta zamanla insanların aklından çıkan bazı önemli noktalar var. Bu misal hatırlamamıza fayda sağlayabilir.
Farzedelim ki hayatımız boyunca kazma kürek kullanıp hiç kuyu kazmamışız ve buna niyetlenip toprağa girişiyoruz. Bir süre sonra bu duruma alışık olmayan ellerimiz su toplar, ardından su toplayan yerler patlar, sonra açılan cildimiz tahriş olur ve işler gittikçe kötüleşir. Şayet bu kuyuyu kazmaya ısrarla devam edecek olursak ve durumumuzu gözlemleyip zamanında durmayı bilemezsek sağlığınız geri dönüşü olmayacak şekilde bozulabilir.
Lakin bu işi her gün ve saatlerce yapıp hiç sızlanmayan insanlar var. Nasıl oluyorda biz aynı işi yaparken ellerimiz parçalanıyor ama onlar bu duruma alışmışlar?
Cevap: “Antrenmanlılar.”
Şayet kuyuyu kazarken ellerimizin su toplamasına müsade etmeden durmayı bilseydik ve dinlene dinlene biraz biraz kazmaya devam etseydik; günü geldiğinde kuyuyu kazmış ve ellerimiz de sertleşip bu duruma adapte olmuş olurdu. İşte bu adaptasyon sürecine antrenman diyoruz.
Koşuyla bu misali ilişkilendirecek olursak şunları söyleyebiliriz:
Farzedelim ki hayatımız boyunca spor ayakkabılarımızı giyip hiç koşmamışız ve buna niyetlenip parklara girişiyoruz. Bir süre sonra bu duruma alışkın olmayan bacaklarımız yanmaya, ardından dizlerimiz acımaya ve sonra da işler gittikçe kötüleşmeye başlıyor.
Şayet bu koşuya ısrarla devam edecek olursak ve durumumuzu gözlemleyip zamanında durmayı bilemezsek sağlığınız geri dönüşü olmayacak şekilde bozulabilir.
Lakin bu işi her gün ve saatlerce yapıp hiç sızlanmayan insanlar var. Nasıl oluyorda biz aynı işi yaparken dizlerimiz parçalanıyor ama onlar bu duruma alışmışlar?
Cevap: “Antrenmanlılar.”
Şayet koşarken zarar görmemize müsade etmeden durmayı bilseydik ve dinlene dinlene biraz biraz koşmaya devam etseydik; günü geldiğinde koşarken ihtiyaç duyduğumuz kaslar gelişmiş, uzuvlarımız bu baskıya alışmış ve vücudumuz bu duruma adapte olmuş olurdu. İşte bu adaptasyon sürecine antrenman diyoruz.
Varacağımız sonuç şu olabilir:
Amacımız her ne olursa olsun, şayet bu uğurda çalışırsak zaman içinde hedeflerimize ulaşabiliriz. On kilometrelik bir yarışa katılmak istediğimizde bunun için yeterli bir süre ayırmamız gerekecektir. Bir maraton bitirmek istediğimizde ise doğal olarak çok daha uzun bir süreye ihtiyacımız olacaktır. Bu sebeple hedeflerimizi kademeli olarak arttırmamız ve bu uğurda doğru hareket etmemiz çok önemlidir.
Ne kadar bir zamana ihtiyacınızın olduğunu kendinizin bile bilmesi pek mümkün değil. Bu sebeple bir ay sonra şunu, bir yıl sonra bunu hedefliyorum demek yanlış olacaktır. Herkesin gelişim hızı farklı olduğu gibi her zaman da aynı ölçüde gelişemiyoruz. Bu bağlamda hedeflerimizi zamana karşı değil, ulaşmak istediğimiz noktaya göre belirlemeliyiz. Mesela “Günün birinde bir maraton bitirmek istiyorum.” veya “On kilometreyi bir saatin altında koşmak istiyorum.” gibi.
Antrenman, belirlediğimiz hedefe ulaşırken çıktığımız basamaklardır. Her doğru antrenman bizi gerçekten de geliştirir. Doğru antrenmandan kastım yazının en başında anlatmaya çalıştığım, zarara uğramadan tamamladığımız antrenmanlardır. Şayet o günkü antrenmandan ayağımız sekerek döndüysek, o antrenman yanlış antrenman olmuş ve bizi geriletmiş demektir.
Koşuda gelişimi oluruna bırakmak ve ne zaman olacaksa o zamanı ısrarla bekleyip antrenmanlara devam etmek mantıklı bir hareket olacaktır. Aşırı zorlamak veya hafife kaçmak gelişimi olumsuz etkileyecektir. Dengeyi bulmak her konuda olduğu gibi koşuda da önemlidir.
Her yaptığımız antrenmanda inşaa etmek istediğimiz binaya bir tuğla daha ilave etmeye çalışmalıyız, yaptığımız duvarı bir kere bile yıkmadan! Sağlığımızı korumak ve koşmaya devam edebilmek en önemli husus olmalı. Derler ki: “Bir yarışta en zor şey, başlangıç çizgisine sapasağlam ulaşmaktır.”
Kaynaklar: Image by Wokandapix from Pixabay