Hayatıma dair günlük notlar almaya başlayalı iki ay olmuş. Bu aydan itibaren bu yazıları ay sonlarında aylık olarak yayınlayacağım. Tabii düzenli olarak her gün not almayabilirim. Keyif aldığım sürece yazmaya devam edeceğim. #KısaKısa #Günlük
01 Eylül 2020 Salı – Havaların tekrar ısınması dışında olağan bir gündü. Gecelerin de sıcak ve nemli geçmesi uykumun bozulmasına sebep oldu. Yorgun hissetmeye başladım. Buralar Eylül ayı itibariyle serinler. Son sıcakları yaşadığımızı düşünerek sabretmeye çalışıyorum.
03 Eylül 2020 Perşembe – Antrenman programımda hafif bir koşu olmasına rağmen arkadaşlara uyup uzun bir koşu yaptım. Her yerim ağrımaya başladı. Kendimi zorlamadan devam etmeyi planlamıştım ama bazen planın dışına çıkıyorum.
04 Eylül 2020 Cuma – Yine uykusuz bir gece geçirdim. Dünkü koşudan ve gecelerin sıcak geçmesinden dolayı gece uyumakta zorlandım. Uykusuzluk beni çok etkiliyor. Yenilenmek için bana gereken tek şeyin uyku olduğuna dair inancım kuvvetlendi.
05 Eylül 2020 Cumartesi – Dün koşmadım ve bugün de yağmur yağmaya başladı. İyice toparlanıp kendime geldim. Sabah yağmur vardı diye koşuyu akşam yaptım. Her şey yolunda ve keyfim yerinde. Sanırım bundan sonra her şey yoluna gider.
06 Eylül 2020 Pazar – Bu pazar günü hava çok güzeldi. Güneşli ama ılık bir gündü. Dinlendim ve yenilendim. Vaktimin çoğunu evde geçirmiş olsam da bundan çok keyif aldığımı söyleyebilirim.
07 Eylül 2020 Pazartesi – Her zamanki olağan günlerden biriydi. Böyle günleri atlayıp hiç not almamaya karar verdim. Zira bugünü nasıl geçirmiş olabileceğimi, beni tanımadan bile tahmin edebilirsiniz. Sabah işe, akşam eve!?
08 Eylül 2020 Salı – Erken saatlerden itibaren durdurak bilmeden hareket halindeydim. Akşam vakti, ayak üstü yediğim bir tost haricinde bir şey yiyemedim. Gerçi gün boyu içecek bir şeyler tüketmedim değil. İhtiyacım olan kaloriyi sıvı olarak almış olmalıyım. Yorgun düştüm ama enerjim vardı. Aslında, arkadaşlarla sözleşmemiş olsam koşmaz dinlenirdim lakin yine de akşam koşuya çıktım.
09 Eylül 2020 Çarşamba – Bir süredir akvaryum fotoğraflarına bakıp duruyorum. Yıllar önce hobi olarak bu işle uğraşırdım ama canlı hayvan bakmak şuan vakit ayırabileceğim bir şey değil. Ben de akvaryumda bitki bakmaya karar verdim.
10 Eylül 2020 Perşembe – İstediğim gibi bir akvaryum bulamadım. Daha önce kendi akvaryumumu yapmadım ama denemek istiyorum. Bu da benim için bir başka hedef oldu. Bir süre inceledikten sonra yapabileceğime kanaat getirdim ve bir camcıya istediğim ölçülerde cam siparişi verdim. Bakalım nasıl olacak. Bu arada Freeletics Running uygulamasıyla son koşumu yaptım. Daha fazla devam etmeyeceğim. Zaten haftaya İstanbul Yarı Maratonu’nda koşmayı planlıyorum. Şuan için bu programa sadık kalmanın bir manası yok. Neden devam etmek istemediğimi ve tecrübemi ayrıca uzun uzun bloğumda yazacağım.
11 Eylül 2020 Cuma – Akvaryum için verdiğim cam siparişi geldi. Akşam işi gücü bırakıp akvaryumla uğraştım. Yapıştırmak zor olur sanmıştım ama asıl zorluk köşelere çektiğim silikonu düzlemek oldu. Sonuçta akvaryumu yapmayı başardım. Gayet iyi görünüyor lakin daha iyisini yapabilir miyim diye düşünmeden edemedim. Silikonlar iyice kurumadan akvaryumu parçalara ayırdım. Aslında kurumasını beklesem temizliği daha kolay olurmuş. Bu da bir tecrübe oldu. Yarın camları temizleyip tekrar deneyeceğim.
12 Eylül 2020 Cumartesi – Bugün işten sonra akvaryum camlarını temizledim. Çok zor oldu. Bütün akşam bu işle uğraştım. Gazla silmek işe yarıyordu, neyseki camı çizmeden temizlemeyi başardım. En son iyice temizlensinler diye bulaşık makinesine atıp yıkadım. Sonuç harikaydı. Yarın ikinci bir deneme yapabileceğim.
13 Eylül 2020 Pazar – Bugün saat 12 – 17 arası mesaideydim. Akvaryum tankını yapabilmek için heyecan içinde günü geçirdim. İşten sonra vakit kaybetmeden de eve döndüm. Ev akvaryum imalathanesi gibi görünüyor. Henüz işim bitmedi diye hiçbir şeyi kaldırmadım, ortalıkta duruyorlar. Hemen başladım. Kısa zamanda ilk denememden daha iyi bir sonuç elde ettim. Hala aklıma takılan bir iki yer var ama olsun o kadar.
14 Eylül 2020 Pazartesi – Sabah evden çıkmadan gündüz gözüyle akvaryuma bir daha baktım. Akşam gözümü rahatsız eden hatalar, sabah yokmuş gibi göründü. Sanırım silikon kurudukça hataları gizlemiş. Lakin yine de beğenmediğim noktalar vardı. Nasıl olsa parçalayıp toplamakta tecrübe kazanmıştım, bir kez daha denesem olabilirdi. Akşam üstü akvaryumu tekrar parçaladım, tekrar temizledim ve tekrar yapıştırdım. İşim bittiğinde saat ikiye geliyordu ama değdi. Bu sefer çok daha iyi bir işçilik çıkardım. Daha düzgün ve daha estetik görünüyor. En önemlisi, bu sefer “Tamam, oldu artık.” diyebildim.
15 Eylül 2020 Salı – Üçüncü denememin ardından kendi akvaryum tankımı imal etmeyi başardım. Camların birleştiği yerlere silikon çekmiştim. Tamamen kurumuşlar. İçini suyla doldurup test etmenin zamanı gelmiş. İşten döndükten sonra akvaryumu banyoya götürüp ağzına kadar suyla doldurdum. Amacım su sızdırıp sızdırmadığını görmek, zira daha önce akvaryumu parçalarına ayırdığım için kırılıp dökülmeyeceğine eminim. Son derece sağlam oldu. Sanırım birkaç gün su dolu bir şekilde banyoda bırakırım. Sızdırmazsa tamamdır bu iş.
16 Eylül 2020 Çarşamba – Sabah evden çıkmadan önce akvaryumu biraz sarsıp zorladım. Hani bir esneme veya anormallik var mı diye görmek istedim. Her şey yolundaydı… Akşam eve döndüğümde yine ilk olarak akvaryumu kontrol ettim. Hiçbir problem yoktu. Ne inkar edeyim, bu akvaryum uğraşısı beni çok mutlu etti. Çıkacak sonucun hiçbir zaman önemi yoktu zaten. Onunla vakit geçirmek yeterliydi. Bir amaç uğruna çalışmak ve iyi kötü bir sonuca ulaşmaktı niyetim.
17 Eylül 2020 Perşembe – Akvaryumun kurulma zamanı geldi diye düşünüyorum. Bugün alacağım malzemelerin listesini çıkardım. İşten sonra akvaryum malzemeleri satan bir dükkana gidip gerekli gördüğüm her şeyi aldım. Akşam üstü akvaryumun kurulumunu tamamladım. Tam bitti derken bir köşesinden çok hafif bir sızıntı olmaya başladı. Halbuki su doldurmuş ve iyice test etmiştim ama sanırım kumunu ve dekorlarını koyunca bir şeyler değişti. Böyle olunca akvaryumu tekrar boşaltıp kuruladım. Su sızıntısı yapan yeri tekrar silikonlayıp sızıntıyı kesmeye çalıştım. Yarına kadar kurumasını bekleyip tekrar deneyeceğim.
18 Eylül 2020 Cuma – Yoğun geçen bir iş günü sonunda gece akvaryumu tekrar kurdum. Bu sefer her şey yolunda gibi görünüyor. Bir kaç gün gözlemleyeceğim. Tekrar bir sızıntı olmazsa akvaryuma bitki koymaya başlayacağım. Bu tarz aksilikler hemen her an olabilir. Bu sebeple canlı hayvan bakmamayı şimdilik doğru buluyorum. Ters bir durumda rahatlıkla akvaryumu boşaltıp müdahale etmem daha kolay olacak.
19 Eylül 2020 Cumartesi – Hafta boyunca akvaryumla meşgul olduğumdan yarın İstanbul Yarı Maratonunda koşacağımdan pek bahsetmedim. Yarış kitini bir arkadaşım benim yerime aldı. Yarın erken bir saatte yola çıkıp İstanbula gideceğim.
20 Eylül 2020 Pazar – Sabah 6’da yola çıkıp İstanbula gittim. Hava bulutlu ve serindi. Koşmak için mükemmel bir hava vardı. Malesef kondisyonumun iyi olmaması sebebiyle iyi bir süre için koşmadım. Şayet hazırlanabilmiş olsaydım son gücümle koşmak için mükemmel bir zamandı. Yine de kendimce kötü bir süre ile koşmadım. Bu yarışı, yeni bir dönemin başlangıçı mahiyetinde zorlayıcı bir antrenman olarak düşündüm. Bu yılki parkur geleneksel Haliç parkuruydu. Bu parkuru çok seviyorum. Keyifli ve iyi bir yarış oldu. Organizasyon pandemi gölgesinde başarılı bir iş çıkardı. Günün sonunda çok yorgunum ama mutluyum.
21 Eylül 2020 Pazartesi – Akvaryumum birkaç gündür sorunsuz çalışıyor. Bir süre daha boş çalıştırıp suyun hazırlanmasını bekleyeceğim. Bu arada yazmayı planladığım yazıları artık bu hafta yazmaya başlayabilirim.
22 Eylül 2020 Salı – Yorgunluğumu üzerimden attım. Yeni bir koşu programına başlamak için hazırım. Fakat aklımdaki birkaç pürüz işi de halledebilirsem daha rahat olacağım. Önümüzdeki bir hafta aklımdaki bu işleri halledip, sonraki haftaya önüm açık başlamak istiyorum.
23 Eylül 2020 Çarşamba – Aklıma takılan bazı işlerden bahsetmiştim. Bir şekilde bu işlerin bir çoğunu halletmeyi başardım. Şu an başlamak için hazırım ama yine de acele etmek istemiyorum. Evde kısa bir süre ağırlık antrenmanı yaptım ve sonrasında bloğumda İstanbul Yarı Maratonu 21K 2020 yarış raporunu yayınladım. Daha önce söylediğim gibi; artık bir miktar daha fazla yazabileceğimi sanıyorum.
24 Eylül 2020 Perşembe – Bu akşam akvaryumcuya uğrayıp birkaç parça bitki aldım. Bitkiler iyi durumda değildi ama alternatiflerin kısıtlı olmasından dolayı yine de aldım. Artık akvaryumda yeşillik görmek istiyorum.
25 Eylül 2020 Cuma – Sakin geçen bir günün ardından arkadaşlarla yemeğe çıktık. Eve döndüğümde gece yarısına geliyordu. Normalde bu saatlere kalmazdım ama vakit su gibi geçip gitti.
27 Eylül 2020 Pazar – Geçen pazar koştuğum yarıştan beri ilk defa bugün koştum. Yerel koşu grubunun olağan pazar koşusuna katıldım. Ormanlık ve tepelik bir alanda yaklaşık iki saat kadar koştuk. Zayıflamış kondisyonum kendini iyice hissettirdi. Koşuyu zor tamamladım. Normalde bu koşular bana koşu arası atıştırmalık gibi gelirdi.
28 Eylül 2020 Pazartesi – Dünkü koşudan sonra kendimi toparlamam için uzun uzun uyumam gerekti ama bugün kendimi daha iyi hissediyordum. Akşam vakti hafif bir koşuya çıkarak düne nispet inatla koştum. Hiç zorlanmadım zira yavaş yavaş toparlayacağıma eminim.
29 Eylül 2020 Salı – Hava bugün yağmurlu, şuan koşu için kendimi zorlayacak durumda değilim. Bugün koşmayıp dinlenmeye karar verdim. Uzun zamandır izlemeyi düşündüğüm bir filmi izledim. Keyifli bir gündü.
30 Eylül 2020 Çarşamba – Sabah yağmur şiddetlendi. Ben de koşuya çıkmadım. Gün içinde hava toparlamaya başlayınca; serin ve güzel bir havaya dönüştü. Keyfim yerindeydi. Bu sebeple akşam koşuya çıktım. Uzun zamandır ilk defa şiddetli bir koşu yaptım. Fransız Profesör Billat’ın tekniğini uygulamaya başladım. Bir iki ay test ettikten sonra Billat’la ilgili çıkardığım sonuçları yazacağım.
Bilgilendirme: Belirli aralıklarla yayınladığım, güne dair aldığım notlardan oluşan bu yazıları “Kısa Kısa” etiketi altında bulabilirsiniz.
Kaynaklar: Startup Stock Photos adlı kişinin Pexels‘daki fotoğrafı.