Yarışların ardından toparlanma diye tabir ettiğimiz bir dönem vardır. Hırpalanan vücudun kendini yenilemesi için bir süre tanırız. Aslında çoğu zaman canınız birkaç gün koşmak da istemez, yürürken canınız yanar, oturup kalkmak problemdir. Bacak kaslarınızda önemli ölçüde yıkım dahi oluşabilir. Bu sebeple tekrar koşmaya başlamadan önce bir süre dinlenmek, koşuya çıkacaksanız da ağırdan almak gerek.
Hafta sonu koştuğum maratonun üstünden henüz 48 saat geçti. Dün sol ayağımda, yarışta bağcığı fazla sıkmış olmamdan kaynaklı bir acı vardı ve ayağım bugün bile bir miktar şiş görünüyor. Yarıştan önce sızlayıp duran sağ ayak bileğim sanki hiç koşmamışım gibi kendinde. Bacaklarımın üstü ve arkası hala yanıyor. Yokuşların etkisiyle böyle şeylerin olması beklenebilir.
Uyku düzenim bu sabah itibariyle normal seyrine geri döndü. Dün işe gittiğim için çok iyi dinlenememiştim ama akşam uzun bir uykuyla açığı kapattım.
Enerjimi hızlıca geri kazanabildiğimi görüyorum, bu durumu yarış esnasında ve sonrasında dikkatli beslenmiş olduğuma bağladım. Aslında antrenman döneminde, dört haftalık periyotlarla glikojen depolarını boşaltıp toparlanma kapasitemi geliştirmeye çalışmıştım. Antrenman döneminde karşılaşmadığım hiçbir şeyle karşılaşmadım. Bu, hedefe özel antrenmanların önemini ve gerekliliğini bir kez daha kanıtlamış oldu.
Uzun süre ayakta durduğumda bacaklarımda oluşan yorgunluk hissi ve oturup kalkarken duyduğum acı haricinde iyi olduğumu söyleyebilirim. Kısa bir süre sonra, koşuya dönebileceğimi düşünüyorum. Hafif koşuların toparlanmaya fayda sağladığı göz önünde bulundurulursa, hareket halinde kalmak bazı durumlarda daha iyi sonuç verebilir.
Antrenmanlarımın yoğunlaştığı dönemde vaktim olmadığı için birçok şeyi ertelemiştim. Bu durumu iyi değerlendirip aklımdakileri hayata geçirmenin vakti geldi.
Sedat Kurtuluş 