Freeletics Running Coach (Koşu Antrenörü) Nedir?

Freeletics, sportif kondisyon (Fitness) ve vücut geliştirme alanındaki başarılarından dolayı dünya çapında iyi bir yer edinmiş, yapay zeka ve istatistik kullanan bir akıllı telefon uygulamasıdır. Yaşınız, vücut yapınız ve antrenman tecrübeniz gibi kirterlerden yola çıkarak elde ettiği verileri işleyip zamanla size en uygun antrenman programını çıkarmaktadır. Alışkanlıklarınızı ve dayanma gücünüzü test edip programı haftadan haftaya şekillendirmektedir. Orjinal Freeletics uygulamasının her bir antrenmanının 45 dakikayı geçmemesi gibi bir özelliği vardır fakat koşu aplikasyonunda böyle bir sınırlama yapılmaz.

Freeletics, 2013 yılında Almanya’nın Münih kentinde kurulmuş. Kurucuları Mehmet Yılmaz, Joshua Cornelius ve Andrej Matijczak’tır. Ağustos 2018’de Fitlab, Causeway Media Partners, Jazz Venture Partners, Courtside Ventures, Elysian Park Ventures ve Ward Ventures, Freeletics’i çift haneli milyon meblağ karşılığında kurucularından devralmıştır.

Kurulduğu günden itibaren sportif kondisyon ve vücut geliştirme alanında beğeni toplamış. Dünya çapında 40 milyondan fazla kullanıcıya ulaşmış. Elde ettiği bu tecrübeyi beslenme uygulaması Freeletics Nutrition ve koşu antrenörü uygulaması Freeletics Running Coach’a da zaman içinde aktarmış.

Benim ilgilendiğim koşu antrenörü uygulamasıdır. Zira benim kapasitemi tespit edip, gelişimimi takip edebileceğini ve bana en uygun antrenman planını önerebileceğini umuyorum. Tabii bunu denemeden görmek mümkün olmayacaktı. Uzun süreli bir kullanım sonunda yazılmış detaylı bir incelemeye rastlamadım. Hali hazırda kondisyonumun yerlerde süründüğü şu sıralar beni motive edebileceğini de düşünüyorum. Bu sebeple birkaç gün önce bu uygulamaya kaydoldum.

Sizlere, ilk izlenimlerimden başlayarak hafta hafta gidişat hakkında bilgi vereceğim. Yaklaşık üç ay sonunda geldiğim noktaya bakıp, devam mı edeceğim yoksa bırakacak mıyım hep beraber göreceğiz. Şayet beni iki ay içinde eski kondisyonuma döndürebilirse şansı yüksek olacaktır. İki ay içinde daha iyi bir hale gelmemi beklemiyorum ama gelişim gösterebilirsem bu uygulama benim uzun vadeli antrenörüm olabilir.

Freeletics ücretli bir uygulamadır. Bu yazıyı yazdığım gün itibariyle 3 aylık üyelik 11 Avro’ya gelmekte. Bu meblağ profesyonel bir antrenörün ücretinden oldukça düşük zira profesyonel bir antenörün yerini de kesinlikle dolduramaz. Çünkü bu uygulama sizin koşu formunuzu düzeltmez (ki bu en önemli şeydir), bugün yorgun olup olmadığınızı bilemez, vesaire. Yani gelişim göstermek için programdan fazlasına ihtiyaç vardır. Antrenörün sizi gözle takip etmesi ve gerekli desteği vermesi gerekir. Bu noktada ben kendi tecrübemi kullanıp, sadece program desteği almış olacağım.

Uygulamaya kaydolmadan önce bazı antrenmanları deneme şansınız oluyor. İncelediğim kadarıyla umut vericiydi. Uygulamaya kaydolduğumdaysa ilk olarak bu hafta kaç gün antrenman yapmak istediğimi sordu. 2 Gün ile 6 gün arasında bir seçim yapabiliyorsunuz. Ardından ekrana, haftalık bir program eklendi. İlk haftanın ilk antrenmanı SETH’ti. SETH ulaşabildiğim son hızı tespit etmeye yönelik bir antrenman. Bu arada Freeletics mutadı olarak her antrenmana bir isim vermekte. Böylelikle antrenmanları hatırlamak ve elde edilen süreleri karşılaştırmak mümkün oluyor.

Antrenmanı yapmadan önce on dakika ısınma koşusu yaptım ve sonra antrenmanı başlatmak istedim. Benden öncelikle 15 dakika ısınma koşusu yapmamı istedi. Ben bu durumdan habersiz zaten ısınma koşusu yapmıştım ama yine de tavsiyeyi dinledim ve 15 dakika daha ısındım. İsterseniz bu ısınma koşularını atlayabiliyorsunuz ama önceden ısınma yapmamışsanız atlamanızı tavsiye etmem. Isınmadan sonra antrenmanı başlatmam için uygulama beklemeye geçti. Biraz esnedim ve dinlendim.

Antrenmanı başlatınca İngilizce sesli yönlendirmeler yapmaya başladı. Kullandığı kelimeler hep aynı olduğu için uygulamanın İngilizce olması problem olmayacaktır zira komutları tahmin edebiliyorsunuz. Ama telefonun sesini dışarıda duymak çok zor. Bu sebeple kulaklıkla koşmak daha iyi olacaktır.

SETH Antrenmanı 100 metrelik deparla başlıyordu. Program hazırlanmamı söyleyip 5’ten geri saymaya başladı. Ben bu arada kolumdaki saati başlattım. Yeterli zamanım oldu. Koşu esnasında yolun ne kadarını geçtiğimi ve ne kadar kaldığını sürekli olarak bildirdi ama koşarken telefonu duymam iyice zorlaşmıştı. Bir sonraki antrenmana kulaklıkla çıktığım için tam olarak neler söylediğini artık biliyorum ama koşarken hiçbir şey anlamamıştım. Hatta 100 metre tamamlandı komutunu duymayıp daha uzun koşuyordum. Kesinlikle kulaklıkla koşulmalı.

Ne kadar dinlenmem gerektiğini ve ne zaman başlayacağımı önceden bildirmeye devam ettiği için başlamakta bir sıkıntı yaşamadım. Sürekli konuşup komutlar vermesi hoşuma gitti. Gerçekten bir antrenörle çalışıyormuşsunuz gibi sizi yönlendiriyor.

Antrenman bittiğinde antrenmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmakta. Freeletics’in bir diğer özelliği ise gereksiz verilere ihtiyacınız olmadığını düşünmesi. Bilmeniz gereken sadece hangi mesafeyi ne kadar sürede tamamladığınız. Aslında bu yanlış da sayılmaz. Biz koşucular veri toplama takıntımızdan bir nebze uzaklaşsak iyi olur.

Bir antrenman bittiğinde bir diğer antrenman aktif oluyor. Malesef önceden farklı bir antrenman seçmenize izin vermiyor. En azından iki seçenek sunması çok daha iyi olurdu. Programı harfiyen uygulamaktan başka yol yok.

Haftada 5 gün koşacağınızı söylemişseniz, o 5 koşuyu tamamlamadan haftayı bitirmenize izin vermiyor. Yani bir hafta 8-9 gün dahi olabilir. Size atanan koşuları tamamladığınızda en alttaki “Finish Week 1” 1. haftayı bitir seçeneği aktif oluyor. Bu seçeneği seçtiğinizde bir sonraki hafta kaç gün antrenman yapmak istediğinizi tekrar giriyorsunuz. Seçiminizi yaptıktan sonra 2. haftanın antrenman planı karşınıza çıkıyor.

Size atanan antrenmanlar haricinde istediğiniz zaman ilave mesafe koşuları yapabiliyorsunuz. Tabii bu koşular da ilerleyen zamanda antrenman programınızın şekillenmesine katkıda bulunabilmekte.

Şu aşamada antrenman programımı tam olarak görmek ve programı tamamlamak için beni motive etmesi beğendiğim yönleri. Diğer yandan telefonuma bağımlı koşmak ve kulaklık kullanmak zorunda kalmaktan hoşlandığımı söyleyemem. Keşke Training Peaks’te olduğu gibi bu antrenman programını saatime yollayabilseydim ve çıkan sonucu saatimden alabilseydi. Belki zamanla bu konuda da bir şeyler yaparlar. Şimdilik yolun başındayım. Zaman içinde fikirlerim değişebilir. En önemlisi de bana fayda sağlayıp sağlayamayacağı. Bunu hep beraber göreceğiz.

Bilgilendirme: Bu konu hakkında yazılmış tüm yazılar “Freeletics” etiketi altında toplanacaktır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s