Aybaşından itibaren, o güne dair kısa kısa notlar almaya başladım. Tek tek yayınlamanın gereksiz yorucu olduğunu düşünerek belirli aralıklarla yayınlamaya karar verdim. Bu yazıları “Kısa Kısa” etiketi altında bulabileceksiniz. Yazmaya yeni başladığım için olsa gerek bir heyecanla on beş gün boyunca art arda yazmayı başardım. Amacım hergün düzenli olarak yazmak değildi belki bundan sonra sadece bazı günler yazarım. Kimi günler kısa olur kimi günler uzun. Bu sebeple günlük yazdığım bu yazıları, biriktiklerinde, tarih aralığı vererek düzensiz olarak yayınlamayı düşünüyorum. Özel günlere dair yazdığım münferit günlük yazılarımı da bir yandan yazmaya devam edeceğim. Umarım seversiniz.
01 Ağustos 2020 Cumartesi – Bugün kurban bayramının ikinci günü. Pandemiden dolayı sadece aile içinde bayramlaştık. Mesafeli yaşamaya devam ediyoruz… Akşam üstü koşmaya çıktım. Geçen hafta iş yoğunluğundan dolayı doğru düzgün antrenman yapamamıştım. Haftaya bugün 40 kilometrelik bir patika yarışı koşacağım düşünülürse, bu yoğunluğun biraz zamansız olduğu söylenebilir.
02 Ağustos 2020 Pazar – Geçen hafta çok yorulmuşum. Bayramın birinci ve ikinci günü de dinlenmeye fırsatım olmadı. Bugün ise tüm gün dinlenmeye karar verdim. Uzun zamandır bitiremediğim bir kitabı bitirdim. Üzerimden büyük bir yük kalktı sanki. Kitap o kadar zorladı ki, neredeyse okuma isteğimi köreltecekti. Okuyacağım kitapları daha dikkatli seçmeliyim.
03 Ağustos 2020 Pazartesi – Birkaç arkadaşla buluşup sohpet etme şansım oldu bugün. Uzun süre görüşememiştik. Birbirimizi bulunca çenemiz düştü. Az zamanda çok şey konuşmaya çalışınca, ne konuştuğumuzu da hatırlamıyorum artık… Bir film izledim, biraz kitap okudum ve biraz da yazdım. Genel olarak günümü iyi geçirdiğim için mutluyum… Bu günlükleri nasıl yayınlayacağıma karar verdim sanırım. Kısa kısa yazıp, biriktiklerinde seri olarak yayınlamayı düşünüyorum.
04 Ağustos 2020 Salı – Bugün, hayatınızda yepyeni bir sayfa açtığınızı düşündüğünüz günlerden biri. Bu his nereden çıktı bilmiyorum. Sadece yeni bir döneme başlıyormuşum gibi hissediyorum. Bu günlüğü yazmaya başlamamın etkisi olabilir.
05 Ağustos 2020 Çarşamba – Bir süredir aklımı meşgul eden birkaç önemsiz işi hallettim. Cumartesi günü koşacağım yarış için zorunlu malzemeleri tamamladım ve dinlendim.
06 Ağustos 2020 Perşembe – Normalden çok farklı bir hissiyat var içimde. Tarif etmekte zorlanıyorum. Sanki iyi bir şey oluyormuş ve benim bundan haberim yokmuş gibi. Bu durum bana pozitif bir ruh hali katıyor. Acaba diyorum, son iki aydır mücadele ettiğim sürantrene durumundan çıkmış olmanın verdiği mutluluk mu bu? Gerçekten kendimi toparladım mı emin değilim ama şu dakikaya kadar her şey yolunda gitti.
07 Ağustos 2020 Cuma – Yarınki Sapanca Ultra yarışı için son hazırlıklarımı yaptım. Öğleden sonra yarış kitini almak için Sapanca’ya gittiğimdeyse o ortamı özlediğimi bir kez daha fark ettim. Gece erkenden yatıp, enteresan bir şekilde hemen uyudum. Yarış öncesi uyumakta zorlanırım halbuki.
08 Ağustos 2020 Cumartesi – Sabah 3:30’da kalkıp son hazırlıklarımı yapıp, kahvaltı ettim. Arkadaşlarım 4:30’da beni evden aldılar. 5:34’te koşmaya başladım. Yarış son derece iyi gidiyordu. 30’uncu kilometrede yanlış bir yola sapmışım. Bunu farkedene kadar yaklaşık bir kilometre gitmişim. Fark edip dönmek istediğimde ise arkamdan gelen diğer koşucuların etkisinde kalıp yola devam ettim. Parkurdan tamamen uzaklaştığıma kanaat getirdiğimde artık çok geçti ve yarıştan çekildim. Bu hiç iyi olmadı, üzgünüm.
09 Ağustos 2020 Pazar – Akşam iyi bir uyku çektim. Sabah uyandığımda kalf ağrıları haricinde bir ağrım sızım da yoktu. Normalde yarıştan sonraki birkaç gün bacaklarımdaki ağrıdan dolayı yürümekte zorlanırım ama bugün, iki gün öncesinden daha iyi hissediyorum kendimi. Sanırım vücudum bir deşarj durumu yaşadı. Uzun zamandır yarış koşmamış olmam bana iyi gelmemiş. Bu yarış beni iyileştirdi; hem mental hem de fiziksel olarak.
10 Ağustos 2020 Pazartesi – Haftaya zinde başladım. İşlerim yoğun ve yorucu ama vücudum her şarta dayanabilecek kadar toparlamış durumda. Bu akşam yarışa ait bir rapor yazmaya niyetim var. Şayet bir aksilik olmazsa akşam üzeri bilgisayar başında olacağım. Akşam için kimseye söz vermemeye ve başıma bir iş çıkarmamaya özen gösteriyorum.
11 Ağustos 2020 Salı – Bugün olağan bir gündü. Akşam evde kalıp uzun zamandır ilk defa bir film izledim. Sırası gelmişken şunu da söyleyim; son yıllarda filmleri bile parça parça izler oldum çünkü gece yarısı olmadan uyukuya yenik düşüyorum.
12 Ağustos 2020 Çarşamba – Hızlı geçen bir gün oldu. Günün sonunda elle tutulur bir iş yapmış değilim. Günüm boşa da geçmiş değil aslında sadece işlerin yoluna girmesi için gereken geçiş dönemindeyim.
13 Ağustos 2020 Perşembe – Hafta sonundaki yarıştan beri hiç koşmamıştım. Bu akşam çıkıp kısa bir koşu yaptım. Planım; bir süre hafif tempo gidip yavaş yavaş koşuya dönmek. Yeniden başlama vaktinin geldiğini hissediyorum.
14 Ağustos 2020 Cuma – Bu sabah normalden daha erken kalktım. Kendimi iyi hissediyordum ve hafif bir koşuya çıktım. Dün akşamki koşunun üstünden henüz on saat geçmişti ama toparlanmıştım. Her geçen gün daha iyiye gidiyorum ama yine de eski kondisyonumun uzağındayım.
15 Ağustos 2020 Cumartesi – Sakin ve serin bir gündü. Geçen haftalarda olduğu kadar bunalmıyorum artık. Keyfim de yerinde ama bugün koşuya çıkmadım. Kendimi hemen yoğun bir tempo içine sokmamayı düşünüyorum. Bundan sonraki hedefim rutin antrenman programıma dönüp aerobik yapıyı tekrar inşa etmek.
Bir türlü bitemeyen o kitabın hangisi olduğunu nasıl merak ettim… 🙂
BeğenBeğen
Kitabı değerlendirmek haddim olmadığı için adını paylaşmadım. Felsefe türünde bir kitaptı ve bir daha anladım ki bu tür bana uygun değilmiş. 😀
BeğenLiked by 1 kişi