N Kolay İstanbul Yarı Maratonu 21K 2023

Bu sefer ki yarış bir antrenman yarışıydı. Katıldığım bir yarışı gerçek anlamda antrenman maksadıyla koşmayı sonunda başardım. Bu benim için çok büyük bir adım oldu. Beni tanıyanlar bilir; antrenman niyetiyle gittiğim yarışlarda ya en iyi süremi elde etmişimdir ya da kendimi harap edip hazırlandığım yarışı sabote etmişimdir.

Kalabalığın coşkusuyla amacını unutup, “saldım çayıra mevlâ’m kayıra” mottosuyla koşmak pek akıllıca değil elbet. Lakin öğreniyorum. Yavaş yavaş bu hususta da kendimi geliştiriyorum. Umuyorum ki bir gün tüm bu öğrendiklerim bir araya gelecek ve arzu ettiğim sonuçları alacağım.

İstanbul Yarı Maratonu’nun parkurunu severim. Organizasyon her yıl farklı bir şeyler denemeye çalışıyor ama bir türlü olmuyor olabilir. Bu durum biraz da katılımın her yıl artmasından kaynaklanmıyor değil tabii. Sürekli katılan sayısı artınca organizasyon, kağıt üstünde planlamalar yapmak ve neler olduğunu izlemek zorunda kalıyor.

Bu yıl peys kapıları¹ yine işe yaramadı. Isınmamı engebeli bir çimenlikte yapmak zorunda kaldım. Geçen yıl yaşadıklarımı tekrar yaşamayayım diye çok dikkatliydim ama başlangıç çizgisinde yine herkes birbirine karıştı. Yavaş koşan önde kaldı, hızlı koşan arkasından onu ittirmek zorunda kaldı. Sıkıştık, çarpıştık. Herkes birbirine girdi.

Çok kalabalıktık. Önde olmama rağmen başlangıç çizgisinden tam olarak bir dakika sonra geçebildim. Sonrasında yavaş yavaş hızlanmaya ve kendime bir yer bulmaya çalıştım. 1 saat 40 dakika peysırını² gördüm ama yakalayamadım. Hedefim aşağı yukarı bu sürede bitirmekti. On üzerinden 8-9 efor harcayıp, antrenman yarışı koşmak istiyordum. Daha hızlı gitmemek için peysır peşinden koşmak çok iyi olurdu tabii.

Önceki yıllardan tecrübeyle, malesef büyük bir beklenti içine girmemiştim zaten. Olduğum yerde kendimi yormadan koşmaya karar verdim. Güneş kendini iyice göstermeye başlayınca, yüzüm yanmaya başladı. Hava serin sayılırdı ama sıcaklık sürekli artmaya devam etti. Galata köprüsünden geçene kadar sıcağa alışamadım. Hatta bu yarış bu şekilde bitmeyecek diye düşünüp hızımı biraz daha düşürdüm. Sıcak artmaya devam ederse, birçok insan yarışı terkeder diye düşünüyordum.

Haliç’in içlerine, Balat’a doğru koşmaya başlayınca güneşin yakıcı etkisi kayboldu. Güneşi arkamıza almıştık ve ağaçlar yol boyunca bize eşlik ediyordu. Ağaçlar kurtarıcımız oldu, yine ve yeniden. Bir miktar da serin bir esinti bizi ferahlatmaya başlamıştı. Zihinsel olarak yarışa tekrar dönmüştüm.

Balat’tan “U” dönüşü yapıp geldiğimiz yoldan geri dönmeye başadık. Sağ tarafta yükselen yapılar güneşi kesiyor ve bize gölge oluyordu. Tepenin kuzey yamacı olmasından dolayı, yerden ve binalardan serinlik de geliyordu. Kendimi yarışın başından olduğundan daha iyi hissetmeye başlamıştım. Ben de yarışın ikinci yarısını daha hızlı koşmaya karar verdim. İyi bir hız tutturup yoluma devam ettim.

Koşunun başından itibaren, su istasyonlarından aldığım su şişelerini elimde taşıyarak koşmuştum. Hava sıcak olduğu için sürekli su içiyordum. Bu arada sadece bir adet enerji jeli tüketmiştim, yeterli de gelmişti. Tuz hapı gibi bir destek yanımda getirmediğimden kullanmadım. Halbu ki yolda bir-iki tuz hapı kullanmak iyi olurdu. O esnada performansıma olumlu bir etkisi olmazdı belki ama toparlanma sürecinde faydalı olabilirdi. Yine de su tüketimimin iyi olması yarışın sonuna kadar hızımı koruyarak gidebilmeme fayda sağladı.

Son kilometereye girdiğimde bir miktar daha hızlanıp canlı bir şekilde yarışı bitirmeye karar verdim. Hızımı giderek artırdım. Her, kalan bilmem kaç yüz metre tabelasında hızımı bir miktar daha artırarak devam ettim. Son 100 metre tabelasına geldiğimde depar atarak yarışı bitirdim.

Yarışın başlangıcıyla bitişi aynı yer olduğu için burada çantanızı bırakmanız problem olmuyor. Çantanızı alırken de bir problem yaşamıyorsunuz. Giyinme çadırları ve tuvaletler de çok yeterliydi. Tuvaletler demişken, yol boyunca tuvalet varmıydı bilmiyorum, farketmedim. Genelde parkurun yarısında birkaç tane olur. Daha fazla koyduklarında psikolojik olarak tuvaletimiz mi geliyor bilmiyorum ama fazla koymazlar nedense.

Yarışın sonunda kendimi iyi hissediyordum. Hava hâlâ güzeldi. Önceki yıllara kıyasla soğuk rüzgar yoktu. Ben de diğer arkadaşlarla bir araya gelip gönül rahatlığıyla vakit geçirebildim. Herkes sonuçlarından memnundu. Genel olarak organizasyon da iyiydi. Bu yarışı da güzel bir anı olarak kayda geçtik…

¹ Peys Kapıları: Tahmini bitirme sürenize göre size ayrılan yerler.
² Peysır: Öngörülen bitirme süresinde koşacak görevli atlet.

Yorum bırakın