Yarış zamanı nihayet geldi. Pandemi ortaya çıktığından beri ne bir yarış koşabildik ne de bu doğrultuda bir plan yapabildik. Yarış atmosferinde koşmayı, tükenene kadar enerjimi harcamayı, yarış öncesinde duyduğum heyecanı, kısacası koşu yarışlarının hayatıma olan dokunuşlarını özlemişim. Her ne kadar bu yarışta iddialı olmasam da yarışı koşabiliyor olmak yeterli. Ve bir yarışın hakkını vermek lazım. Özellikle böyle bir zamanda kıymete binmişken hazırlanmadan koşmak yazık olur.

Daha önce defalarca yazmıştım, son iki aydır doğru düzgün antrenman yapamıyordum. Her şeye rağmen 40 kilometrelik bir parkuru yavaş yavaş tamamlayabileceğime inanıyorum. İhtiyacım olan sadece iyi bir yarış stretejisi ve planlaması. Geçen yıl bu parkuru koşmuştum. Her bir kilometresini de hatırlıyorum. Şu an içinde bulunduğum durumu da göz önünde bulundurarak iyi bir streteji geliştirebilirsem belki yarışın yarısından sonra bir ihtimal iyi bir süre için mücadele edebilirim.

Bu yıl çok erken saatlerde başlayacağımız için hava sıcaklığını pek dert etmiyorum. Sanırım ormanın derinliklerine girdiğimizde Güneş henüz etkisini göstermemiş olacak. Hatta bir süre sonra soğuktan üşümeye bile başlayabileceğimizi söyleyebilirim. Hazırlıklı olmakta fayda var. Geçen yıl Haziran ayında, yine sıcak bir günde koşmuştuk. Yarışın üçte birinde sıcakla mücadele ettikten sonra zirvede serin bir havada koşmaya devam etmiştik. Bu yıl daha erken başlayacağımız için yarışın sonuna kadar sıcakla bir problemimizin olmayacağını düşünüyorum.

İlk 4 Kilometre:

Sahilden başlayacağız. Parke taşlı bir park yolundan geçip asfalt yollara gireceğiz. Zaman zaman hafif eğimlerle karşılaşacak olsak bile rahatlıkla koşabileceğiz. Yolumuz uzun olduğundan ben bu bölümde hafif tempo koşup iyice ısınmayı planlıyorum. Zira hemen sonrasında çok dik bir yokuş bizi karşılayacağı için acele etmeye gerek görmüyorum. Bu bölümde sakin kalmaya çalışarak koşun. Nabzınızı çok yükseltmeyin.

4. ve 7. Kilometreler Arası:

Düz asfalt yoldan çıkıp son derece dik bir yamaca tırmanmaya başlayacağız. Sık bitki örtüsü nem oranını artırıyor, şayet hava ılıman olursa bu bölümde sıcak bizi etkileyecektir. Su şişenizi elinize alın ve terleme oranınıza göre düzenli olarak su için. Bu bölümün ilk kilometrelerinde koşmak pek mümkün olmayacak. Seri atımlarla tırmanmak çok daha mantıklı. Lakin zaman zaman düzleşen yolda her fırsatta koşmak akıllıca olacaktır. Yokuşlarda yürüyün, düzlüğe gelince koşun. Aşağı yukarı 7. kilometrede (+-500m) bir su istasyonu var, sularınızı burada yenileyebilirsiniz. Yol boyunca karşılaşacağınız su pınarlarını ise sadece serinlemek için kullanın!

7. Kilometreden 17. Kilometreye Kadar:

Bu bölümün yarısı yürümeniz gerekecek kadar dik, diğer yarısı koşulacak kadar düz. Giderek daha sık koşmaya başlayacağız. Tavsiyem bu bölümü de ağırdan almanız ve gücünüzü sona saklamanız. Gereksiz güç harcamanız yarışın ilerleyen yerlerinde sizi pişman edebilir. Yaklaşık 17. kilometrelerde ilk kontrol noktasına ulaşacağız. Çok su tükettiyseniz sularınızı burada doldurun. Beslenme ihtiyacı hissediyorsanız bence burası ilk ve son şansınız. Zira ikinci kontrol noktasında yiyip içmek bir fayda sağlamayabilir. Yarış ikinci kontrol noktasından sonra hızlanacak… Bu arada 60K koşucularıyla yollarımız burada ayrılıyor, görevlilerin uyarılarına kulak verin ve işeretlemelere dikkat edin.

Birinci Kontrol Noktasından İkinci Kontrol Noktasına:

17. Kilometreden sonra 7 kilometrelik harika bir parkur var. Tamamı toprak yolda ve ağaçların arasında koşuyoruz. Bu bölümde hızınızı artırmanız iyi olur, artık koşmaya başlayabilirsiniz. Tabii ben bu bölümde de temkinli ilerleyip nabzımı yükseltmemeye özen göstereceğim. Antrenmanlı olsaydım, sanırım bu bölümü son sürat geçerdim… Bu bölümün sonunda Soğucak Yaylasındaki ikinci kontrol noktasına ulaşacağız. Tahminlerimde yanılmamışsam hava iyice serinlemiş ve su tüketimim azalmış olacaktır. Ama su ihtiyacım olursa yine burada su mataralarımı dolduracağım. Bu arada yaylanın girişinde buz gibi bir çaydan geçeceğiz. Suyun derinliği Haziran ayında bileğe kadardı, koşup geçmiştim. Bu aylarda su seviyesi daha da azalmış olacaktır, bence çaydan durmadan geçin gitsin.

Soğucak Yaylasından Bayır Aşağı:

Bu bölümün doğal güzellikleri sizi etkileyecektir. Keyfini çıkarmayı ihmal etmeyin. Aynı zamanda benim için yarışın başladığı yer burası olacaktır. 24. Kilometreden 34. kilometreye kadar bayır aşağı toprak bir yoldan koşacağız. Malum bayır aşağı koşmak kolay görünür ama dikkatli olunması gerekir. Şayet bayır aşağı koşmakta iyiyseniz, bu bölüm fark yaratmak için gereken yer.

2 Kilometrelik Dar Ve Dikenli Patika:

Sırf bu bölümden dolayı eski bir kıyafetle yarışacağım. Kıyafetinizin dikenlere takılıp yırtılmasını göze alamıyorsanız, bu bölümü geçmeniz çok uzun sürer ama kıyafetinizi umursamıyorsanız son sürat koşabileceğiniz bir bölüm burası. Tabii unutmamak gerek, balta girmemiş bir orman, dikenlerle kaplı bir patika burası. Bir şeylere takılıp dikenlere doğru yuvarlanmak da mümkün. Ayrıca geçen yıl 13K parkuru koşucularıyla karşı karşıya kalmıştık, bu hızımı kesmeme sebep olmuştu. Yine böyle bir karşılaşma olursa yavaşlamak zorunda kalabiliriz. Son 6 kilometrede sıcak bizi çarpacak, çırpacak ve tüketecek! Sıcak neymiş hep beraber göreceğiz, bu yüzden hızımızı azaltmamız gerekebilir.

Son 4 Kilometre:

Kendimizi bir anda asfalt yolda bulacağız. Buradan sonrası düz ve tamamı asfalt. Bayır aşağı çok hızlı indiyseniz cezasını çekmeye hemen başlayacaksınız. Ama endişe etmeyin sadece 4 kilometremiz kaldı. Ben riske girip bayır aşağı koşabildiğim kadar hızlı koşmayı planlıyorum ama bu tercih size ait zira son birkaç kilometreyi yürüyerek bitirmek zorunda kalabiliriz. Şayet planım yolunda giderse son iki kilometreye kadar hızımı koruyabileceğimi düşünüyorum. Son iki kilometrede iyice göl seviyesine ineceğimiz için nefes alamamaya başlayacağız, baldırlarımız bayırdan dolayı iflas edecek ve enerjimiz tamamen tükenecek. Burayı kim nasıl geçebilirse öyle geçecek.

İşte benim parkur incelemem bu. Stratejimi ve planımı sizlerle, yazabileceğim en detaylı haliyle paylaştım. Yarış günü geldiğinde her zamanki gibi herkes kendi yarışını koşacak ve kazananlar bu yarışa katılanlar olacak. İyi eğlenceler.