Bir bayram daha geçti. Hem öncesinde hem de sonrasında oldukça yoğun bir iş dönemi geçirdim. İzin dönemi de olmasına istinaden pek yazacak vaktim olmadı. Daha doğrusu; okumadığım için yazmadım.
Yazmak ile okumak benim bünyemde paralel bir işlev. Biraz biraz ikisininde hayatımda olması gerekiyor. Yoğunluğum sebebiyle gündüzleri kitabı açamıyordum. Akşamları ise gözlerimi bir yere odaklayamayacak kadar yorgundum. Birkaç kez okumak için oturduysam da gözlerim hemen bulanmaya başladı. Bu gibi durumlarda okuduğumu anlamakta güçlük çektiğimi biliyorum bu sebeple okumaya çalışmanın manası yoktu.
Hiç okumadan neredeyse iki hafta geçti. Düzenli olarak okumaya başladığımdan beri ilk kez bu kadar uzun bir ara verdim. Kitap okuma perhizim bozuldu. Artık zihnimi daha güçsüz hissediyorum. Sanki her an kitap okumayı boşverecekmişim gibi. Ama elbette öyle kolay pes edecek değilim. Her şey düzene girerse problem çözülür. Eski düzenimden de hayır gelmezse kendime yeni bir düzen kurarım ve bir şekilde okumaya dönerim.
Bu arada “perhizi bozdum” demişken aklıma geldi. Bu bayram, tatlı ve şeker tüketimi açısından en minimal düzeyde geçirdiğim bayram oldu. Nasıl olduysa bazı yerlerde önüme hiç tatlı gelmedi, bazı yerler de ise ısrar eden çıkmadı. Ben her ne kadar şeker tüketmek istemesem de, geçmişte zorla tatlı yedirildiğim olmuştur.
Sanırım yıllar içinde gösterdiğim direniş sonunda meyvelerini verdi. Artık insanlar, şeker tüketmeme fikrine alışıyor sanki. Eskiden bu konuyu gündeme getirsem; “Niye yemiyorsun, hasta mısın?” diye dönüşler alırdım. Hasta değilim ve olmakta istemiyorum. Şeker tüketiminin, özellikle endüstriyel şekerin ne kadar zararlı olduğunu bir de benim anlatmama gerek yok diye düşünüyorum. Ne kadar uzak durabilirsem, kendimi o kadar iyi hissediyorum. Bütün mesele bu.
Her ne kadar, zaman zaman şekerli bir şeyler yiyip içmemek için kendimi zor tutuyor olsam da katı katıya bir perhizin içinde de değilim. Yediğimiz her gıdanın içinden endüstriyel şeker çıkıyor. Kurtulmak pek mümkün değil ama tüketimini en aza indirmeye çalıştığım bir yolda yürüyorum. Ne kadar az o kadar iyi.
Kaynaklar: Image by Дарья Яковлева from Pixabay