İznik Ultra Derbent Patika Koşusu 25K 2022

Geçen ay birkaç haftalığına antrenman yapmayı bırakmıştım. Yıllar geçtikçe yılda bir ya da iki kez ara verme ihtiyacı hissetmeye başladım. Bu şekilde bir süreliğine antrenman yapmayı tamamen bırakmak, yıl içinde olumlu yönde kazanım elde etmeme sebep oluyor. Tabii eskiden buna ihtiyaç duymazdım, şimdilerde mecburiyet halini aldı.

Ciddi anlamda kondisyon kaybına uğramış olsam da geri dönüşümde yenilenmiş ve toparlanmış hissettim. Hedef yarış olarak Sapanca’da 40K parkurunu seçtim. Ondan önce de kısa bir yarış koşup biraz hızlanmak iyi olur diye İznik 25K parkuruna kayıt olmuştum. Genelde antrenman yarışı diye çıktığım yarışlar bir şekilde hedef yarışıma dönüyor. Bunu bir türlü rayına oturtamadım. Lakin hazırlanacak çok vaktim olmadığı için istesem de kendimi zorlayamam diye düşünmüş ve planımı bu doğrultuda yapmıştım.

Yarış ikindi saatlerinde başlayacaktı. Her yarışın başlama saati farklı. Bu sayede tüm parkurlar aşağı yukarı aynı saatlerde yarışı bitirecekti sanıyorum. Sebebi bu olsa gerek. Cumartesi biraz geç kalkıp, öğlene doğru İznik’e doğru yola çıktık. Yanımda birkaç arkadaşım da vardı. Bir saatlik kısa bir yolculuktan sonra İznik’teydik. Kitlerimizi aldık ve çevrede dolaştık. Güzel vakit geçirdiğimizi söyleyebilirim. Özellikle yarıştan önce ağaçlık bir alanda dinlenmek çok keyifliydi. Büyük beklentilerim olmadığı için gönlümce yedim ve içtim.

Saat 16:00 gibi transfer otobüsleriyle, başlangıcın yapılacağı Derbent köyüne doğru yola çıktık. Köye varmamız uzun sürmedi. Problemsiz ve zahmetsiz bir şekilde başlangıç alanına ulaşmıştık. Köy kahvesinde bir süre oturup, lavabo ihtiyaçlarımızı giderdikten sonra dışarı çıktık. Biraz güneşe ve sıcağa alışalım diye güneş alan bir yerde bir süre sohbet ettik. Diğer parkurların koşucuları da bu noktadan geçtikleri için, gelenlere tezahürat yapıp desteklemeye çalıştık. O sırada bu noktaya ulaşanların ne kadar şanslı olduğunu düşündüm. Bizden önce veya sonra gelenler bu kalabalığı göremezdi.

Yarışa yarım saat kala ısınmak için hafif koşu yapmaya başladım. Arkadaşlarımdan sadece biri bana katıldı zira diğerleri çok yavaş başlayacakları için böyle bir zahmete girmek istemediler. En azından güneş altında kalıp sıcağa alışmaya çalışmaları yerinde bir karar oldu. Sıcak bir havada güneşli bir parkur bizi bekliyordu.

Yarışa ne kadar zaman kaldığını hatırlamıyorum, diğer koşucuların çantaları dikkatimi çekti. Benim ve arkadaşlarımın çantaları zorunlu malzemelerle doluyken bazı koşucuların çantaları tamamen boş gibi görünüyordu. Bu durum organizatörlerin de dikkatini çekmiş olsa gerek ki zorunlu malzeme kontrolü yapılmaya başlandı. Problem yaşayan oldu mu bilmiyorum. Bizim malzemelerimiz tam olduğu için hızlıca kontrolden geçip başlangıç çizgisinde yerimizi aldık. Yarış tam vaktinde başladı.

Başlangıçta aşağı yukarı 150 kişiydik. İlk 50’de yer alabilecek bir yerden başladım. Sonradan kayıtlara baktığımda 36. olarak başlangıç çizgisinden geçmişim. Planım ilk kontrol noktasına kadar yerimi korumak ve sonrasında yavaş yavaş hızlanmaktı. Yarışın sonuna kadar da planımı uygulamaya devam ettim.

Köy içinde inişli çıkışlı 4 kilometre sonunda başladığımız yere dönerek, diğer parkurlarla aynı rotaya girdik. Buradan geçerken 25. sıradaymışım. Yokuş aşağı koşmaya devam ettik. Bu esnada bir miktar hızlanarak koşmaya devam ettim.

Parkur iyi işaretlenmişti. Otoyolun altından geçerken bazı koşucuların otoyolu karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını gördüm. Hâlbuki alt geçitten ilerlemek gerekiyordu. Parkur kısa olduğu için rekabet fazlaydı muhtemelen. Ben işaretleri takip edip yolumdan gitmeye devam ettim. Yarışın başı olduğu için henüz tam performans koşmayı düşünmüyordum.

Ardından başlayan ilk yokuşu hızlı çıkmışım. Daha sert bir yokuşla karşılaşacağımızı sanıyordum ama koşarak çıkabildiğim bir sertlikteydi. Farkında olmadan tekrar yokuş aşağı koşmaya başladık. Bu bölümde hızımı iyice artırıp, yokuşta yavaşlayanları geçmeye başladım.

Parkurun büyük bir çoğunluğu orman arazisiydi. Sık ağaçlarla kaplı orman yollarını takip ediyorduk. İşaretlemelerle ilgili bir problem görmedim. Sadece bir yerde, keskin bir dönüş vardı. Bu dönüşü kaçıranların parkurdan çıktığını sonradan öğrendim. Geçmişte benim de başıma geldiği için artık işaretleri şahin gibi takip eder olmuştum. Bu sebeple burayı da vakit kaybetmeden geçmeyi başardım.

Sonrasında yol daha koşulabilir bir hâl aldı. 15. Kilometreye geldiğimizde artık tam performans koşmaya başladım. Yokuş aşağı koşulan kısımda iyice hızlanıp önümdeki birçok koşucuyu geçtim. O esnada parkurun sağından solundan gelenler olduğunu görmek biraz canımı sıkmıştı. Muhtemelen yanlışlıkla işaretler yerine yolları takip etmişlerdi. Tekrar düz yola indiğimizde diğer parkurlarda koşan ve iyice yorulmuş koşucuları geçmeye başlamıştım. Bu durum onlar için çok zor olsa gerek. Saatlerce koşmuşsunuz ve artık gücünüz kalmamış. Yanınızdan son sürat biri geçiyor. Çok sinir bozucu olsa gerek. Ama elimden bir şey gelmezdi tabii. Zira benim yarışım aslında burada başlıyordu.

Geçen yıl yine bu yolda koştuğum için işaretlere çok takılmadan son sürat koşuyordum. Özellikle köye yaklaştıkça işaretlerin azaldığını fark ettim. Yolu bilmeseydim, bu beni yavaşlatırdı. Gerçi gidecek başka bir yol da yoktu ama keskin bir dönüşü kaçırmış olabilir miyim diye de kendime sormuyor değildim.

Köye girişte yine köyün çocukları beni karşıladı. İşaretler de normale dönmüştü. Oradaki kontrol noktasından da durmadan geçtim. O esnada genel klasmanda onikinciymişim. Planımı düzgün bir biçimde uygulamaya devam ediyormuşum.

Köyden çıkıp son 5 kilometrelik yola girdiğimde daha da hızlanmaya çalıştım. Ama yavaş yavaş yorgunluk çökmeye ve hızım azalmaya başlamıştı. Sonrasında sadece bir koşucuyla karşılaştım. Onu da yolda geçip iki dakika fark yapabilmişim. İşaretleme bu bölümde de iyiydi lakin bazı koşucuların alt geçitten sonraki keskin dönüşü kaçırdığını sonradan öğrendim. Dikkatliydim ve işaretleri kaçırmadım. Ama ön grupta ilerliyor olsaydım veya önümde yanlış giden bir koşucu olsaydı bu kadar dikkatli olabilir miydim bilmiyorum. Zira istemesen bile önündeki koşucuyu takip etmeye meyilli olabiliyorsun.

Bu yarışların bir parçası da belirtilen rota da koşmak. Özellikle kısa mesafelerde, farklı bir rotadan koşmak kabul edilemez. Bu sebeple Sapanca’da rotadan çıktığımda, bitiş çizgisine gidip, yarıştan çekildiğimi beyan etmiştim. Daha az veya daha fazla koşmak mesele değil. Önemli olan rotayı takip edebilmek. Bu benim şahsi düşüncemdir ve benim için bu yarışların en önemli kuralıdır. Bir gün böyle bir şeyi tekrar yaşarsam bitiş çizgisinden geçtiğimi görmeyeceksiniz. Ya parkura, çıktığım yerden geri döneceğim ya da bitiş çizgisinde yarıştan çekileceğim. Bence olması gereken bu.

Neyse ki rotayı takip etmeyi başarmıştım. Lefke Kapıdan geçip, son metreleri koşarken çok iyi hissediyordum. Yarışı istediğim gibi koşabilmiştim. Benim için en önemli şey buydu.

2 Saat 15 dakika’da 25 kilometreyi, genel klasmanda 11. yaş kategorisinde 4. olarak tamamladım. Mutlu ve mesut bir şekilde madalyamı aldım. Yemek yeme ihtiyacım yoktu, bu sebeple ikram edilen içeceklerden birkaç tane alıp diğer arkadaşlarımı beklemek için uygun bir yere gittim.

Dinlenirken arkadaşlarım da gelmeye başladılar. Hepimiz sağlıklı ve keyifli bir şekilde yarışı tamamladık. Ardından biraz dinlenip kendimize geldikten sonra çarşıda gezip vakit geçirdik. Çok geç saate kalmadan da eve dönüşe geçtik.

Önümüzdeki yıl bir başka parkurda koşmak için şimdiden planlar yapmaya başladık. İznik’i seviyoruz. İnsanlarını seviyoruz. Misafirperverliklerini seviyoruz. Yine geleceğiz…

İznik Ultra Derbent Patika Koşusu 25K 2022’ için 2 yanıt

  1. Sapanca 40km sabah 6.00’da başlıyormuş.Güneş temmuz ağustos gibi kavurmasa da bu aralar 33-35 leri görüyoruz.Umarım rota ağaç gölgesi ile daha serin olur.Şu tuz tabletinden – decathlon wuğs 20li- akşam üzeri 1.5 saatlik yürüyüş için aldım, gözlerime tuz kaçtı neredeyse terden.Keyifli, mineralli,yolunda koşular.Hesef yarış tabirinin yerine başka tabir bulmalı;bazı koşucular hedef dışı yarışın rahatlığı ile daha verimli koşuyor-bu yazında da bunu gördüm.

    Liked by 1 kişi

    1. Malesef sıcaklar erken bastırdı. İznik’in yorgunluğundan da henüz kurtulamadım. Sıcakta antrenman yapmanın da bunda etkisi büyük olsa gerek. Aslında geçen yıl da havalar buna yakın sıcaklıktaydı. Yarışın ilk bölümünde problem olmamıştı ama sonlara doğru çok zorlanmıştım. Tabii yarış uzadıkça güneşin etkisi daha da hissedilir olacak. O zaman olduğu kadar koşacağız artık… Hedef yarış belirlemek beni çok motive ediyor yoksa yeterli antrenman yapmadan koşmaya kalkıyorum ama bu konuda haklısın yarış günü gelip çatınca insan kendini hazır hissetmiyor bir türlü. Çok fazla üstüne düşmeden rahat hareket etmek lazım. Nasip kısmet diyorum. O gün her şey değişebilir, en azından psikolojik olarak buna hazır olacağım. 😀

      Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s